Reklam

Zamana Dair

Nuseybe Betül Türk Geçmiş; gecenin bir vakti zifiri karanlıkta yaktığın mumun titreyen aleviyle kişiye hissettirdiği düşüncelerin zelzelesi ya da evveliyatı ve ahiri müphem olan ama katiyen durmadan b

Zamana Dair
04 Ekim 2020 - 09:54

Nuseybe Betül Türk

Geçmiş; gecenin bir vakti zifiri karanlıkta yaktığın mumun titreyen aleviyle kişiye hissettirdiği düşüncelerin zelzelesi ya da evveliyatı ve ahiri müphem olan ama katiyen durmadan büyük bir hızla yokuş aşağı yuvarlanan bir taş gibi. Sen ilerledikçe rüzgâr mumun alevini de taşın ardında bıraktığı izleri de silip götürüyor. Arkana dönüp baktığında ne bir iz ne de görebilmen için ışık kalıyor. Gözlerin açık ama körmüşsün gibi.

  Sonra başını tekrar önüne dönüyorsun ve işte şimdiki zaman. Önünde ne taşlı bir yol var ne de mum yakmanı gerektirecek zifiri bir karanlık. Tam tersine her şey olabildiğine iyi ve güzel, ki güneş bazı bazı gözlerini alıyor, fakat gözlerin alışınca bir bakıyorsun ki önünü döndüğünde gördüğün şey aslında çölmüş. Güneş de o yüzden almış gözlerini. Sağın solun çok güzel insanlarla doluymuş, gölgen yalnız değilmiş belli. O an anlıyorsun ki sen bir kuyuya düşmüşsün aslında, geçmişin bir kuyuymuş meğer. Taştan soğuk bir kuyudan çıkıp da gelmişsin yani şimdiye. Yuvarlanan taş da aydınlanmak için yaktığın mum da yukarı çıkınca esen rüzgâr sebebiyle yok olmuşlar. Aslına bakarsan kuyudan çıkmak sana yeni bir sen katmış, elin kolun yüreğin güçlenmiş, bakışın değişmiş, sevmeyi saymayı çok iyi anlayıp gönlüne öyle ekmiş yoluna öyle devam etmişsin. Üzülmekten değil de üzmekten korkar olmuşsun hatta tek korkun birinin kalbini gerçekten kırmak olmuş. Suratı asık bir sevdiğini görünce hemen kendi derdini sırtından indirip onunkini yüklenmeye çalışır olmuşsun. İyi biri olmaya çalışıyor hale gelmişsin yani. Geçmiş sana hayatına az insan alıp onları baş tacı etmen gerektiğini öğretmiş. Gülmeyi ve sevmeyi hayatına düstur edinmişsin. Şimdideyken de yanındaki gölgelerle aydınlığın ve ferahlığın tadını çıkarıyorsun, sanki tüm gölgeler 19 yaşında ve ânın kıymetini bilerek gülümsüyorsunuz bu geri çekilip şöyle bir bakınca çok iyi anlaşılıyor. Geçmiş sana herkesi sevmek zorunda olmadığını, kendi köşene çekilip sadece sevgiyle yolunu bulmanı ve sevgiyle yaşamını kurmayı öğretmiş. Ne iyi olmuş.

  Şimdi ise gelecek için istiyorum ki zaman geçtikçe çöldeki kumlar ayaklarımızı yakmasın, istiyorum ki çevremdeki gölgeler yok olup pusulasız evsiz kalmayayım. İstiyorum ki arayışım ayaklarıma kara sular inmeden son bulsun ve istiyorum ki gelecekte çölden kurtulabilmiş olayım. Yolum ovalara geniş düzlüklere çıksın, istiyorum ki her günüm başka yerde doğsun ne taşlara ne de muma ihtiyacım olsun.