Reklam

Notabene Yayınları Editörü Öz yanıtlıyor: Yayınevine dosya gönderen yazarlara tavsiyeleri neler?

Edebiyat Atölyesi Dergisi'nin, Editöre 4 Soru bölümünün konuğu Notabene Yayınları Editörü Sibel Öz oldu

Notabene Yayınları Editörü Öz yanıtlıyor: Yayınevine dosya gönderen yazarlara tavsiyeleri neler?
03 Ocak 2022 - 12:42
Yayınevinizin yeni yıla dair planlarından bahseder misiniz?
Notabene Yayınevi, yeni yayın döneminde de kuram, edebiyat ve çocuk alanlarında kayda değer önem taşıyan eserler yayımlamaya devam edecek. Edebiyat kategorisinde, daha önce Türkçeye çevrilmemiş kült eserleri ve antolojileri okurlarımıza sunmaya devam etmeyi umuyoruz. Herhalde en başta öykücü arkadaşlarımızın sevineceği bir haber verebiliriz; Dominic Head’in Modern Öykü Kuramı adlı kült kitabı, çok yakında okurlarımızla buluşacak. Yine kentleri, distopik eserler üzerinden okuyan bir kuram kitabı hazırlıyoruz. Bunların yanında, gelecek vaat eden başarılı edebiyatçılarımızın kalemlerinden öykü ve romanlar yayımlamaya devam edeceğiz. Genç yazarlara, önümüzdeki süreçte de Notabene’nin kapıları açık olacak. Tabii, onları, kitaplarını okurla buluşturuncaya kadar geçen süreçte epeyce yorduğumuzu da belirtmemiz gerek. Çocuk edebiyatında ise; Notabene’nin sevilen çocuk kitabı Nosotros’un Şilili yazarı Paloma Valdivia’dan yeni bir kitap Türkçeye kazandırılacak.

Yerli ve yabancı yayınlarla ilgili plan ve programı nasıl belirliyorsunuz?
Biz, piyasaya ya da arz talep dengesine göre davranmıyoruz, özellikle bunun dışında kalmaya çabalıyoruz. Yani bir kitabın çoksatar olma potansiyeli bizim için, o kitabı yayımlama sürecinde çok belirleyici değil. Notabene’nin bir dünyası var; bu dünyada iyi edebiyat önemli, alternatif çocuk kitapları ve o kitapların önerdiği alternatif dünya önemli. Yine kuramsal eserlerde de, güncel politik tartışmalara boyut kazandırması yanında, tarihi muhalif birikimi de güncelleyebilmesi, dünü ve bugünü ve tabii ki geleceği ekonomik, politik, kültürel ve felsefi açılardan iyi tahlil edebilmesi, ufuk açıcı olabilmesi önemli. Notabene yayınevinin adının, “Buraya dikkat!” anlamına gelmesi gibi, yayımladığımız kitapların da kendi alanlarında “Buraya dikkat!” diyebilmelerini önemsiyoruz.

Gelen dosyaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Dosya gönderen kişilere ne tavsiye edersiniz?
Yayınevine iletilen dosyaları değerlendirirken, bizim için öncelikli olan metindir. Yazarının kim olduğu ikinci sırada gelir. “Ünlü” ya da ünsüz, genç, çok genç ya da yaşlı, yazarın kimliğine çok takılmayız. Daha önce Notabene’den kitabı yayımlanmış yazarlarımızı da çok zorlarız, çünkü iyinin de iyisi olduğuna ve emeğe inanırız. Örneğin dosyaları, mutlaka geliş tarihine göre değerlendiririz, bu sıralamayı kim olursa olsun, bozmamaya gayret ederiz. Dosya gönderen ya da gönderecek arkadaşlarımıza söyleyebileceklerimiz şunlar: Dosyalarının, mutlaka objektif bir şekilde okunup değerlendirileceğini bilsinler. Belli bir çevreye dâhil olmanın, takipçi sayısının, şunu/bunu tanıyor olmanın burada hükmünün geçtiğini hiç görmedim. Gönül rahatlığıyla dosyalarını iletebilir, emeklerinin sonuçlarına dair objektif yanıt alabilirler.

Artan ekonomik maliyetler çeviri metinlerle ilgili planları nasıl etkiledi?
Yaşanan ekonomik kriz ve artan maliyetler tabii ki bizleri de etkiliyor. En başta kâğıt maliyetleri arttı ve artmaya devam ediyor. Yani bir kitabı basmanın maliyeti birkaç sene öncesinden çok farklı. Alternatif bir alan yaratmaya çalışan bir yayınevi olarak, onca insanın emeğiyle yayımlanan bir kitabın üzerine yapıştırılan fiyat etiketinde emin olun, kendi özel okuruna dönük mahcubiyeti ve bu yüzden fedakarlığı vardır Notabene’nin. Çeviri maliyetleri, tabii ki yine önemli sorunlardan biri. Dünyayı okumak istiyoruz, bunun bir telif bedeli var. Dolar kurundaki yükseliş, o kitabın yazarına ve ayrıca çevirmenine telif ücreti ödemeyi ve bunların üzerine kitap maliyetini koymayı gerektiriyor. Ve açık söylemek gerekirse bu, eskisi kadar kolay değil. Bu noktada okurların tek sesli ve tekelci olmayan alternatif yayınevlerine sahip çıkmaları gerekiyor.