İlk kitabını yayımlamak isteyen yazarlar nasıl bir yol izlemeli?
08 Ekim 2021 - 10:52
Yayınevine gelen dosyaları hangi kriterlere göre değerlendiriyorsunuz?
Öncelikle gelen dosyanın türüne bakıyoruz. Yayınevimizin tür olarak yayınladığı bir çalışma mı, değil mi en önemli kriterimiz bu. Sonrasında dosyayı inceliyoruz. Burada en önemli ikinci kriter dosyanın dilbilgisi açısından genel kurallara asgari düzeyde de olsa uyularak çalışılmış olması gerekiyor. Sonrasında editörlerimizle yayın programına alınma sürecini konuşuyoruz. Bu arada hatırlatmakta fayda var; çok uzun zamandır dışardan dosya kabul edemiyoruz. Pandemiden önce başlayan bir süreçti bu bizim için. Sonrasında pandemi koşulları nedeniyle yayın sayısını oldukça aza indirdik. Sanırım bir süre daha yeni dosya kabul edemeyeceğiz.
Pandemi sürecinde en çok hangi temalar üzerine dosya aldınız?
Pandemi sürecinde yazarlarımızın önceden programlanmış dosyaları üzerine çalışmaya devam ettik. Öykü, şiir, araştırma ve akademik çalışmalar yayımladık bu süreçte.
2021 yılı yayıneviniz açısından nasıl sürüyor?
Açıkçası pandemi öncesinde başlayan ekonomik daralma ve kurlardaki dalgalanma tatsız ve tuzsuz hâle getirmişti süreci bizim için. Üzerine pandemi başlayınca tadımız tamamen kaçtı diyebilirim. Yayın sayısını oldukça aza indirdik. Her ay 5 kitap yayınlayan yayınevi olarak 2 yıldır ortalamamız ayda 2 kitaba düştü. Pandemiyle başlayan en büyük sorun da dağıtım ve teşhir oldu biliyorsunuz. Bu da satışlarımıza yansıdı ve düşmesine neden oldu. Çok iyi veya iyi bir 2021 yılı diyemem. Ortalamanın çok altındayız. Özellikle de yeni kitaplar yayınlama hususunda 2 yıl önceki üretimlerimize baktığımızda bu çok bariz görünüyor. Fuarların ve etkinliklerin yapılamıyor oluşu, kitabevlerinin randımanlı çalışamıyor oluşuna dek bir dizi sorunları aşmaya uğraşsak da sonuç daha da kötüleşen bir 2021 demem abartı olmayacaktır.
İlk kitabını yayınlamak isteyen yazarlara ne gibi tavsiyeleriniz olur?
Öncelikle çalıştıkları dosyayı türüne bağlı olarak bir yayınevi seçmeleri. Misal biz çocuk kitabı yayınlamıyoruz. Bize çocuk kitabı göndermeleri baştan zaman kaybı olacaktır onlar için. Herkes yazar veya her şey kitap olacak mı diye düşünmeme vesile olan dosyalarla çok karşılaşıyoruz. Pandemide inanılmaz arttı gelen dosya sayısı. Baktığımızda ise şunu görüyoruz “her aklınıza gelen fikir veya konu” kitap olmuyor. Kitap yazma serüveni biraz da içsel ve dışsal yolculuklarımızın derinleşmesi, yaşadıklarımızın demlenmesi ve birikmesi değil midir? Bazen acele ettiklerini görüyorum. 18 yaşında kitap yazılır mı? Elbette yazılabilir ama kendini ve yazdığını görüyorsa… İlk kitaplarını yayımlayacak olanlar eserlerine güveniyor ve kendilerine bu içsel yolculukta inanıyorlarsa ısrar etmekten, yayınevi kapılarını aşındırmaktan vazgeçmesinler.
Türkiye’deki yayıncılığa yönelik değerlendirmeniz nedir?
Yayıncılık sektörü genel olarak hele de bizim gibi bir ülkede gerçekten büyük azimle, kişisel fedakârlıklar üzerinden dışardan hiçbir destek almadan yol alıyor. Aldığı yol azımsanmayacak denli büyük. Bu açıdan sevindirici. Ama diğer bir açı da sorunlar ve kayıpların her geçen gün çözülemeyecek noktaya geliyor oluşu. Pandemiyle birlikte ekonomik kriz biraz daha uzarsa birçok yayıncı kapısına kilit vurmak zorunda kalacak. Dağıtım problemi de büyük bir soruna dönmeye başladı. Geçtiğimiz yıllarda birçok dağıtımcı iflas etti veya kapattı. Şu anda bir veya iki dağıtımcı üzerinden kitaplarımızı dağıtmaya çalışıyoruz ki bu büyük bir risk aynı zamanda. Dağıtımcılar iflas ettikçe yayıncının alacakları ve birikimi de yok oluyor.
