Reklam

Kent kokan romanlar...

Romanda mekân sadece bir dekor değildir çoğu zaman. Karakterleri ruhuna verir, kurgunun ilerlemesini sağlar, çatışmanın bir nedenini oluşturur. İşte içinden kent geçen ve kentin içinden geçen romanlar.

Kent kokan romanlar...
05 Mart 2021 - 13:40
İSTANBUL
Osman-Ayfer Tunç
Osman romanında Ayfer Tunç küçük burjuva bir ailede yetişen Osman’ın ilk gençlik yıllarından şüpheli  ölümüne kadar geçen süreyi anlatırken bunu Osman’ın günlükleri üzerinden aktarır. Osman’ın günlüklerine tesadüf eseri ulaşan bir yazarın bu günlükleri roman haline dönüştürmek istemesiyle ivmelenen romanda Osman’ı merkeze alarak insan ilişkilerine dair kapsamlı çözümlemeler yapılıyor.  Romanda İstanbul’a ve daha özelinde Teşvikiye’ye dair kapsamlı bilgiler veriliyor. 90’lı yıllardan günümüze değin meydana gelen kentsel ve kültürel dönüşümler de kapsamlı biçimde irdeleniyor. 

ANKARA
Yenişehir’de Bir Öğle Vakti-Sevgi Soysal 

Yenişehir’de Bir Öğle Vakti’ni Sevgi Soysal 1973 yılında yayımlar. Romanda birbirinden bağımsız gibi görünen insan portrelerini derinlikli bir kurgu ile bir araya getirilir. Ankara’da, çürüyen bir kavak ağacının yere düştüğü 1,5 saatlik bir zaman dilimi boyunca civarda olan insanların hikâyeleri birinin bittiği noktada diğeri başlayarak ve geriye doğru bakışlarla metin zenginleştirilerek anlatılır. Roman, bir araya getirdiği portreler aracılığıyla 1970’li yılların Türkiyesi'nin sorunlarını; aile, arkadaş, sevgili ilişkilerini ortaya koyar; eşitsizlik, toplumun namus anlayışı, yalnızlık gibi konulara değinir. Sevgi Soysal bu romanı, siyasal nedenlerle girdiği ve iki buçuk ay süreyle kaldığı Adana Cezaevi'nde iken yazar. Kimi eleştirmenlerce yazarın başyapıtı olarak değerlendirilen ve yazarın üçüncü romanı olan eser, 1974 Orhan Kemal Roman Armağanı'nı alır.

İZMİR
İzmir Postası-Ahmet Büke 

İzmir Postası’nın Adamları, öyküleriyle son yıllarda adından söz ettiren Ahmet Büke’nin ilk öykü kitabı. Yayımlandığında kendine özgü sesi ve biçimiyle hemen dikkatleri üzerine çeken bu öykülerde günlük yaşamın alçak sesli ama etkileyici esintisi var. İzmir’in ara sokaklarına dair karakterleri barındıran bu kitapta Ahmet Büke, yalnızca yaşadığı kentin değil, Türk öykücülüğünün de ara sokaklarını iyi tanıdığını, iyi okuduğunu ortaya koyuyor. 

GİRİT ADASI
Zorba-Nikos Kazancakis

Nikos Kazancakis’in çağdaş dünya ve Yunan edebiyatının önde gelen eserlerinden birisi olan Zorba adlı romanı 1930’lu yıllarda geçer. Olaylar adı kitapta hiç belirtilmeyen bir yazarın ağzından anlatılır. Yunanistan’ın Girit Adası’na gelen romanın kahramanı ve anlatıcı; burada aşırı davranışları olan, kaba saba ama hayata şehvetle bağlı orta yaşlı bir Yunan olan Alexis Zorba ile tanışır ve onu ustabaşı olarak işe alır. Aradan geçen birkaç aylık zamanda bu ilginç Yunan, genç yazarı derinden etkileyecektir. Zorba kendi ilginç hayat felsefesini genç yazara da kabul ettirdikçe yazarın hayata bakış açısı da yavaş yavaş değişime uğrayacaktır. Zorba'nın hayat felsefesinin bir parçası da yenilgileri umursamamaktır. Zorba'ya göre yenilgiler hayatın kaçınılmaz parçalarıdır ve ancak yenilginin sürekli olarak tadılması ile hayatın zaferlerinin tadına varılabilir.

AMSTERDAM
Düşüş, Albert Camus

20. yüzyıl düşünce ve edebiyat dünyasının kuşkusuz en etkili adlarından biri olan Albert Camus, gerek Başkaldıran İnsan ve Sisifos Söyleni gibi felsefi kitaplarında, gerek Yabancı, Veba, Sürgün ve Krallık gibi edebi yapıtlarında, insanın çağdaş dünya karşısındaki duruşunu sorgular. Ölümüne yakın, 1956'da yayımladığı Düşüş, modern insanın, kendi bencillik ve çaresizliklerini adım adım görmek zorunda kalışının romanıdır. Parisli saygın bir avukat, soylu davaların savunucusu ve çapkın bir erkek olan Jean-Baptiste Clamence, Amsterdam'da köhne bir barda geçmişini anımsar. Kendisiyle yüzleşirken geçmişteki kesinlikler belirsizliklere, başarılar başarısızlıklara dönüşür. Clamence'ın itiraflarında, elini taşın altına koymadan yaşayanların, pek çoğumuzun öyküsü vardır. Onun "düşüş"ü hepimize ulaşır. Camus'nün, burjuva ahlak anlayışını zekice alaya aldığı Düşüş, başarılı tekniğiyle de öne çıkan bir roman.

DERLEYEN: CAN UĞUR