Reklam

Dilin örtük silahı olarak ironi

Dilin örtük silahı olarak ironi
10 Haziran 2022 - 10:58
Beden bir hapishanedir. Oradan kaçmaya teşebbüs bile edemeyiz. Dışarı çıkabilecekleri dil ile inşa ederiz. Sözlerimizle yazdıklarımızla kendi sınırlarımızı aşmaya çalışırız. Beden
hapishanesinden kaçmadan dışarı çıkmanın yöntemi ise iç dünyada inşa edilen kurgusal alandır. Başka hikayelerin içinde kendi hikayemizi de keşfederiz. Dilin göründüğünden öte anlamlar taşıyabileceğini anladığımızda dünyayla ilişkimiz de yeni bir boyut kazanır. Dil
ve anlam ilişkisini kurunca hapishaneyi algılamama biçimimiz de değişir. Dil ile kendi dışımıza çıkmayı, kendimize dışarıdan bakmayı öğreniriz. İroni ile de hapishanemizle alay etmeyi öğreniriz.
Sanat eserlerindeki ironi güvenli bir alanda farklı bir anlamlandırma sürecinin oluşumu demektir. İronist ve kurban gerçeklikte değil bir kurgunun içindedir. Onları dışarıdan izleyen sanatsever ironist midir kurban mıdır? Bu da dramatik ironinin kendisidir zira bir okuyucu
elindeki metinde ironiye kurban edilen kişiyle özdeşleşmek isteyebilir. İronistin onu zor duruma düşüreceğinin farkındadır çünkü. Bu da ironin ta kendisidir.
Sanat eserinin anlaşılmayı beklemesi, estetikbilim ile ilişkili sürecin başlangıcını oluşturur. Sanat eseri, anlamsal boyuttaki duyusal ve duygusal karşılıklarını estetik kaygılara göre dil ile ortaya çıkarır.Metin onu okuyan kişinin algılama kapasitesi ile dönüşüme girer. Terry Eagleton’ın dediği gibiedebiyat günlük dili dönüştürür ve yoğunlaştırır, günlük dilden sistematik olarak sapar. Günlük dilden sapmanın en yoğun olduğu durum ise ironik söylemdir. İronik durumlarda anlam metni oldukça aşar. Kastedilen anlam, metinden çok daha hacimlidir. Bir öteki anlamdır. İroni, öteki anlam alanının en güçlü ve hileli yoludur belki de. Bunun nedeni ironinin öteki anlamının da bir öteki anlamı barındırma kapasitesidir.
İroni, retorik bir araç olarak söylemi güçlendirmek için kullanılır. Herhangi bir durumu veya kişiyi eleştirmek/alay etmek için satirik bir işlevi de bulunmaktadır. İroni, farklı olana işaret
etmesi ve çözülmesi gereken parçalar barındırmasıyla da muhatap açısından bir tehlike alanı olarak ortaya çıkmaktadır.
Yahya Kemal’e ulaşan bir gencin baskıcı bir ısrarla şiirleriniona okumasıyla ilgili ilginç bir örnek anlatılır. Yahya Kemal şiirleri dinledikten sonra genç heyecanla sorar: “Hangilerini beğendiniz?” Yahya Kemal çok cevap verme taraftarı değildir ancak genç ısrarcıdır. Usta şair cevabı verir: “Henüz okumadıklarınızı.” Burada Yahya Kemal, gencin ısrarı üzerine bunaldığını ironik bir biçimde aktarır.
İronidilin aktif olduğu bir söyleme dayalıdır. Ama dilden hemen önce hareket eden dikkatli ve kıvrak bir zihne dayanır. İroni bir konfor bozumudur. Konfor bozulur çünkü gündelik yaşayışta ironiye ihtiyaç yoktur. İronisiz bir hayat çok güvenlidir. Etrafta bir ironistin varlığı tehdit edicidir. Her an kurbana dönüşme ihtimaliniz vardır. İronist, ironisiyle keşfe dayalı bir anlaşılma isteğine ulaşır. Sonra dakeyifle ironisini çözmeye çalışanları izler.Dil üzerinden
başkaları tarafından güçlü bir biçimde fark edilerek ayrı bir kimlik kazanır. İronist genellikle hayata ironi penceresinden bakar.‘İronik üstünlük’ diyebileceğimiz dile gelmeyen bir taraflarının bulunduğundan da söz edilebilir. İronist ironiyi anlamayanları küçümseme
riski yaşar.
Terry Eagleton’a göre ironi, aynı nesnenin farklı görünüşlerde boy gösterdiği bir perspektifler çatışmasıdır. Böylelikle ironistin bakış açısı kendi içinde haklılığını gösteren bir düşünce biçimine dönüşür. İronistaynı şeyi başka bir formda söylemiş olur. Walter Benjamin
de ironini ‘hakikati açığa vurma’ eylemi olduğunu söyler.
İroni buharlaşmak üzere olan bir anlamı somutlaştırır.İronist, kurban veya kurbanlarında bir farkındalık oluşturur. Açıkça ortaya konsa da etki etmeyecek bir söylemin etkili bir biçimde harekete geçtiğini görürüz. Sanatsal faaliyetler açısından baktığımızda da örtük gerçeğin
ortaya çıkmasına hizmet eden sarsıcı bir özdeşleşmeden bahsedebiliriz. İroni, ironist için tehlikelidir en başta çünkü bir üstünlük kurma girişimidir. İronist bir yazar da her an okuru avlama peşindedir. İroni yaydan çıktığı andan itibaren geri dönüşsüz bir tahribat gücüne
sahiptir. Hem sahibi hem de hedefi açısından.
Bu metni okuyanlar şunu da fark edeceklerdir ki bir toplumun ironi kültürüne sahip olması bir ütopyadır. İroni sayısı, ironinin anlaşılma oranı, ironiye katlanabilme yeteneği gibi meseleler üzerinden konuşursak ironi kültürüne pek de sahip olmadığımız açıktır. İroni
kültürü, söylenen ile anlatılmak istenenin anlaşılabildiği toplumlarda oluşmaktadır. Böyle baktığımızda da eğitim sisteminden ekonomik yapıya kadar pek çok etkenin bu kültür katmanında ne kadar önemli olduğunu söyleyebiliriz. Dilimizi örtük bir silah olarak kullanamamamız sanatsal alana ilgisizliğimizle ilgilidir biraz da…
*Eagleton, Terry, Edebiyat Kuramı, çev. E. Tarım,
Ayrıntı Yayınları, İstanbul 1990, s. 27.
*Hazır Cevaplar, Haz. Cüneyd Suavi, Selim Gündüzalp,
Ali Suad, Zafer Yayınları, İstanbul 2001, s. 108.
*Terry Eagleton, Tatlı Şiddet Trajik Kavramı, çev.
Kutlu Tunca, Ayrıntı Yayınları, İstanbul 2012, s. 157.