Orhan Kemal nasıl yazıyordu?
16 Kasım 2021 - 12:25
"Ben masa başından çok, fazlaca gezer dolaşırım. Yani iş masa başına geçip yazmaya kaldığı zaman mesele çoktan hallolmuştur. Gezer dolaşırım. Gezip dolaşırkeb kafam boyuna çalışır. Ya yıllarca önce beni şiddetle ilgilendirmiş bir konuyu düşünmekteyimdir ya da hemen o gün kafama bir şey takılmıştır. Ama daha çok yıllar önce kafama takılan, beni zaman zaman şu ya da bu vesileyle kendisi üzerine düşündüren bir konudur da, nasıl yazsam diye, biçimi üzerinde dururum. Öyle ya, öz belirgin. Biçim? Çünkü daha önce çeşitli biçimlerde bir şeyler yazmışsınızdır. Daha önce yazdıklarınızda kullandığınız biçimlerden ayrı, başka, çok başka olmalıdır. Beni düşündüren noktalar bunlardır.
Öz: Niçin yazıyorum bu konuyu, ne demek istiyorum.
Biçim: Nasıl söyleyebilirim.
Yukarıdaki öz ve biçim çözümlenmişse, hele bir de nasıl başlayacağım kafamda satırlaşıvermişse, değme keyfime. Bir kol çengi, sırasına göre canımın o an çektiği İstanbul’un hangi lokanta ya da meyhanesiyse atarım kapağı. Fazla içmem."
(Kaynak: Yazarın Kuramı, İshak Reyna, İletişim Yayınları)