Reklam

Başar Başarır: Karakter dediğiniz insandır

Başar Başarır: Karakter dediğiniz insandır
02 Haziran 2022 - 12:53

Hazırlayan: Can uğur

  • Eserlerinizi yazarken tercih ettiğiniz bir mekân var mı?


Ben iki aşamada yazıyorum. Önce uzun bir süre hiçbir şey yazmaz gibi yapıyorum. İşime yarayacağını düşündüğüm kitapları okuyor, yerlerde geziyor, insanlarla konuşuyorum. Bu
dönemde çok bol not alıyorum. Bu notları cep telefonuna yazıp kendime e-posta gönderiyorum. Uzunca bir süre böyle biriktiriyorum. Son kitabı yazarken 2016 Temmuz-2021 Şubat tarihleri arasında da bunu yaptım. Sona bir an geliyor, evet tamam diyor bir
ses, duyuyorum gongun sesini ve asıl yazmalara oturuyorum. İşte o aşama da tercih ettim bir mekân var, evet, o mekân ev. Masa. Çalışma masası. Aynı yer, aynı koltuk. 2009’dan beri de aynı bilgisayar. Sessizlik. Sükûnet. Başkalarının olmadığı mahrem köşem.

  • Çalışma temponuz nasıldır, her gün yazar mısınız?


Yukarıda tanımlanan ikinci aşamaya geçtimse, evet, hemen her gün yazarım. Ama bütün gün değil. Ben, belki fark etmişsinizdir, daima bölümler halinde yazıyorum. Her gün yahut iki
günde bir bölüm yazar, çalıştığım parça bitince bırakırım. Bir sonraki bölüm için düşünme payıdır bu. En güzeli de gece yatıp, ertesi gün yazılacak bölümün rüyasına görmektir. Acele etmek olmaz. Ne demişler? “Erişir menzil-i maksuduna aheste giden.”

 

  • Eserlerinizde karakterler oldukça öne çıkıyor. Eserlerinizi oluştururken karakterlerinizi mi hikayeye uygun kılıyorsunuz ya da hikayeyi mi karakterlere göre dönüştürüyorsunuz?

Roman için söylersem, bende oluşma sırası şöyledir: Önce duygu. Genellikle de öfke, kızgınlık. Sonra fikir. Duyguyu verebilmek için kabaca bir kurgu. Sonra insan. Karakter dediğiniz insandır. Bir derdi olan insan. Öyküde durum farklı doğal olarak. Tek bir insan yeter öyküye.
  • İçinde yaşadığınız dünya eserlerinizin oluşumunda sizi ne kadar etkiliyor?

Çok. Gelip ağaçları kesiyorlar, motorlu testere sesinden uyuyamıyorsunuz. Ya da dağ başlarına dozer dikip tepeleri düzlüyorlar, çukurları doldurup yaylaları yarıyorlar. İki ayağı,
iki kolu olmayan, dile gelip konuşamayan cümle cinsten mahlukata eziyet ediyorlar. Bunları görüp de ses çıkarmadan durulabilir mi?
  • Yazar adaylarına mutlaka okumaları için 5 kitap önermenizi istesek bunlar hangileri olur?

Bu “mutlaka” fikri biraz fazla bana göre. Şöyle diyelim, okunsa iyi olur, zevk verir, zihin açar kitaplar için öneri olsun bunlar. Hem sadece yazar adaylarına değil de, okumanın zevkine varmış, edebiyat vadisinde bir yol arayan herkese öneririm:

(Yazılış sırasına göre)
Yediçınar Yaylası, Kemal Tahir
Mezbaha Beş, Kurt Vonnegut
Değil Efendi'nin Renk ve Korku Meselleri,
İsmail Güzelsoy
İri Memeler ve Geniş Kalçalar Mo
YanSus Barbatus!,Faruk Duman