Oscar kazanan korku filmleri

Rıfat Kırcı
Elimizin altında o kadar çok seçenek ve imkan var ki evinde oturup keyifli vakit geçirmek isteyen izleyici çoğu zaman hangi filmi seçeceğine karar veremiyor. Pek çok dijital medya platformunda katalog gibi önümüze sunulan o içeriklerde kaybolup gidiyoruz. Hatta belki film izleme kararımızdan bile cayıp farklı şeylere yönelebiliyoruz. Hele ki korku türüne merak saldıysak o zaman işimiz daha da zorlaşıyor çünkü hayal kırıklığı yaratmayacak filmi bulmakta epey zorlaşıyor. Ancak film endüstrisinin önemli ödüllerinden Amerikan Akademi Ödülleri ya da yaygın adıyla Oscar çoğu zaman popüler, eğlenceli ve sıkmayacak bir içerik arıyorsak iyi bir referans noktası oluyor. Bu içerikte belki de izlediğimiz ancak çoğu sinemaseverin izlemekten sıkılmayacağı Oscar Ödüllü korku filmlerini derledik.

The Fly (1986)

Işınlanmak için bilimsel çalışmalar yürüten bilim insanı Seth, çabalarının sonucunu almıştır. Canlı ve cansız maddeleri ışınlayabilmesi üzerine kendisinin yanına röportaj yapmak için Veronica isimli gazeteci gelir. Seth, Veronica’nın yanında kendisini ışınlayacaktır. Nitekim deney kısmen başarılı da olur. Ancak tek bir farkla… Seth ışınlanmak için makineye girdiği esnada makinenin içinde sinek olduğunu fark etmez. Bu küçük hata ise çok ciddi sonuçlar doğuracaktır. Seth’in vücudunda anomaliler başlar. Röportaj ise Veronica için kabusa döner.
George Langelaan’in kısa öyküsünden uyarlanan ve aynı adı taşıyan bu filmin yönetmen koltuğunda David Cronenberg oturuyor. Film’de sineğe yavaş yavaş sineğe dönüşen Seth’in ürkütücü halleri ise filme En İyi Makyaj Dalında Oscar’ı kazandırıyor.

Jaws (1975)

Amity Adası yılın belli dönemlerinde turist akımına uğrayan ve ekonomisi de bu trustik ziyaretlere dayalı olan küçük bir tatil beldesidir. Ancak bazı sakin kasabada bazı korkutucu kazalar nedeniyle ölümler meydana gelir. Bazı araştırmalar sonucu yaşanan bu kazalara Büyük Beyaz Köpekbalığı’nın neden olduğu açığa çıkar. Ancak kasabanın geçimini turistler sağladığı için konu kamuoyundan gizlenir ve birkaç yetersiz önlemle geçiştirilir. Ölümler durmaz ve bu köpekbalığının kurbanları arasına bir çocuk eklenir. Böylece bu devasa canlıyı yakalamak için kamuoyu bir mücadele başlatır.
En İyi Film Müziği, En İyi Film Kurgusu ve En İyi Ses Miksajı dallarında 3 Oscar kazanan filmin yönetmen koltuğunda Steven Spielberg oturuyor. Müziği hâlâ kulaklarımızda değil mi?

Alien (1979)

Uzay, bilinen tarih boyunca merak uyandırmıştır. Gökyüzü, yıldızlar, gezegenler insanlığın kadim meraklarından birini oluşturmuştur. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte de insanlık artık yeni arayışlara girişmiş ve uzay macerasını başlatmıştır. Alien filmi de uzayın bilinmezlerinde korku dolu bir atmosferin içerisine bırakır bizi.
Filmde, oldukça ünlü bir uzay gemisi olan Nostromo, görevini tamamlamış şekilde dünyaya dönerken bir keşfettikleri bir gezene iniş yapmak durumunda kalır. Bu gezende bu gezegende oldukça güçlü ve sürekli gelişimi devam eden bir yaşam formunun saldırısına uğrarlar. Arkadaşlarını kurtarmak isteyen mürettebat mecburen bu yaşam formunu da gemiye almak zorunda kalır. Gemi içinde oldukça kanlı ve gerilimli bir kovalamaca başlar…
En İyi Görsel Efekt Dalında Oscar kazana filmin yönetmen koltuğunda Ridley Scot oturuyor.

The Silence Of The Lambs (1991)

Thomas Harris’in aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlanan bu filmde, genç FBI ajanı Clarice Starling, bir katilin esir tuttuğu kadını kurtarmak için çalışmaktadır. Kurbanlarının derilerini yüzen, çeşitli eziyetler eden bu katilin peşine düşen Clarice bir başka katil olan, güçlü zekası ve yamyamlığıyla bilinen Doktor Hannibal Lecter’ın yardımına ihtiyaç duyar. Clarice, Lehter’dan bilgi almak için onun güvenini kazanmaya çalışırken Lecter ise hapishaneden kaçış planını çoktan yapmıştır.
Yönetmen Koltuğunda Jonathan Demme’nin oturduğu The Silence Of The Lambs En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Uyarlama Senaryo, En İyi Yönetmen ve En İyi Film dallarında Oscar kazanmıştır. Bu film aynı zamanda en iyi film Oscar’ını kazanan tek filmdir.

The Exorcist (1973)

Dini korku filmlerine Türk sinemasından alışkınız. Ne yazık ki Türk sinemasının korku türünde pek film üretilemediği gibi dini korkular da çoğu zaman sert eleştirilerin odağında oluyor. William Peter Blatty’in aynı adlı eserinden uyarlanan ABD yapımı The Exorcist ise klasikleşmiş ve izleyiciye keyif veren bir dini korku filmi. 
12 yaşındaki Regan davranışlarında bir farklılık başlar. Doktorlar ise bu tuhaflığın Regan’ın beyninde meydana gelen geçici bir hasardan kaynaklandığını düşünür. Yapılan testlerde ise hiçbir sorun ortaya çıkmamıştır, her şey olağan gözükmekedir. Ancak Regan şiddetli titremeler yaşalar ve olağanüstü haller göstermeye başlar. Bunun üzerine Chris MacNeil kızını Peder Merrin’e götürür. Peder küçük kızın bu durumuna şeytanın neden olduğunu söyler ve çocuğu şeytandan kurtarmak için canhıraş bir çaba başlar.
Kendisinden sonra yapılan birçok dini korku filmde kendisinden izler bulabileceğimiz, William Friedkin’in yönettiği The Exorcist En İyi Uyarlama Senaryo ve En İyi Ses Miksajı dallarında Oscar kazanmıştır.