Birikmiş sessizlik
Bedirhan Sezer
Masmavi ve biraz da mor sularıyla
Gözlerimin hemen altında bir mevsim
Taptaze bir ölüye benzeyen
Tenimi yakan aşırılığıyla
Kendimi avlıyorum kendi içimde
Yakamozlar, diyorum, ölü bir adam
Yansımalarında saçlarımı sayıyorum
Yansımalarında baharın renklerini
İçine düştüğüm sokaklar gibi ilkesizliği
Belki sebebiyetsizliği
Biliyorum, hoş bir sabah yaratıldım
Ve yine tanrıtanımazlığımdan
Sallanacağım darağacında
Sallanacağım durmadan
Bir yaprak görmeyivereyim ki
Kondurayım ellerimden başlayarak içime
Uyandım bir sahilin iniltisinde
Kurtulmasız dalga sesleri, kıyılar
Kıyılar, bir yerden hatırlıyorum
Hani vurulmuştum alnımdan:
Hani öyleyken gün hiç bitmemişti. Işıkları
söndürün, hiçbiri sönmemişti. Belli belirsiz bir şeyi
istiyordum ve dalgındım üstelik. Üstelik dalgındım,
yepyeni bir şeydi bu mavilik. Gemiler geçiyordu
üstümden durmadan, bembeyaz yelkenleri
ve korsan sancağıyla. Iskalıyordum bir bahar
güneşini. İstiyordu da epey yabancıydı işte
ellerim. Ama neyi istiyordu? Ya da neydi böylesine
içten beklediğim?
Neydi böylesine içten beklediğim
Bu kadar kendimde aradığım ve
Ölgün bir su birikintisinde rastladığım