Reklam

Deneme nedir? Nasıl yazılır?

Deneme nedir? Nasıl yazılır?
29 Aralık 2021 - 12:05
Deneme edebiyatımızın en sık tercih edilen türlerinden bir tanesi. Deneme örnekleri de yine sıkça karşımıza çıkıyor. Peki deneme nedir sorusuna nasıl yanıt vermek gerekiyor? Deneme nasıl yazılır, deneme başlığı nasıl olmalıdır, denemede başlık olur mu gibi sorular da yanıt bekleyen sorulardan. Deneme örnekleri kısa ya da uzun olacak biçimde karşımıza çıkarken denemenin ne olduğu ve nasıl yazıldığı sorusunun yanıtını ise kısaca vermek mümkün.

Edebiyatta deneme nedir? Nasıl yazılır? 
Deneme, bireyle ya da sosyal yaşamının bilimsel veya güncel bir konusu ile ilgili, okuyucuyu çok zorlamayan, ama entelektüel düzey bakımından derin, düşünsel boyutuyla olduğu gibi estetik yönüyle de tatmin edici, yazarının öznel ifadelerini kaleme aldığı bir edebiyat türüdür.
Denemenin en tipik özelliklerinden biri “ben” anlatımıdır. Denemede anlatıcı yazarın kendisidir. Ben anlatımı ön planda olduğu için yazar, kendini, duygu ve düşüncelerini gizleme gereği duymaz. Duygularını, düşüncelerini, gözlemlerini, yaşadıklarını, deneyimlerini, anılarını okuyucuyla paylaşmak ister. Okuyucuyla arasında iletişim kurar.
Fransızların “essai” dedikleri deneme türü, her şeyden önce, yazarın kendisine özgüdür ve yazarın özünü, özelliğini içinde barındırır. Yazar, kendini anlatmaktan çekinmez. İçtenlik denemenin en temel özelliğidir. Denemede, içten olmak ve bilimsel kesinlik kaygısı taşımamak temel esastır. Deneme yazarı, duygu ve düşüncelerini dile getirirken içten davranmaya çalışır.
Denemenin bir edebi tür olarak kullanılması Montaigne’nin Denemeler’inin yayınlanmasından sonradır. Montaigne, Denemeler’ini 1571 yılının Mart ayında kaleme almıştır. Yeni bir edebiyat türünü denemek için hareket eden yazarlar, çabalarının sonucu ortaya çıkan eserlere de “deneme” adını vererek türün bu adla anılmasını sağlamışlardır (Arıkan, 1997: 63). Montaigne’nin, “Kendini Tanı” felsefesinin insan hayatına uygulanması olan Denemeler (“Les Essais” 1580-1595) ismini verdiği yazıları, hem türe adını vermiş hem de 1603 yılında İngiltere’de çevrilmesinin ardından tüm dünyaya yayılarak, buna benzer yazıların yazılmasının önünü açmıştır.