Başarı ve hayal kırıklıklarımız iç içedir
19 Ekim 2023 - 14:55
Meslek hayatınıza öğretmen olarak başlamışsınız. Emekli olduktan sonra resim sanatı ile tanışmış ve birçok eser vermişsiniz. Sizi bu alana çeken neydi?
Teşekkür ederim. Öğretmen olarak başladığım mesleğimde, ilerleyen yıllarda eğitimci olarak pek çok alanda hizmet verme olanağı buldum. Bunların içinde emekli olduğum Şekerbank’ta çalıştığım yıllarda Şekerbank Sanat Galerisinde açılan sergileri takip eder, ülkemizin değerli sanatçılarının eserlerini incelerdim. Ayrıca ailemde bana rol modeli olan ablalarımın hayranlıkla izlediğim çalışmalarını, eserlerini görerek büyüme şansım oldu. Emekli olduğumda oğlumun yönlendirmesi ile çantama koyduğum malzemelerle, yakınımızdaki ressam Mustafa Tokatlıoğlu atölyesinin şövalesi başındaydım. Yaklaşık iki yıl süreyle kopya resimler yaparak atölyeye devam ettim. Bu arada evde de çalışmalarımı sürdürüyor, ışık ve gölge, resimde renk ve uygulanışı hakkında kitaplar okuyarak yağlıboya resim hakkında bilgiler edinmeye çalışıyordum. Bir gün GÜ Resim Öğretmenliği mezunu olan ablam resimlerimi ve bu alanda verdiğim emeği görünce kopya resim yapmak yerine eğitimci bir sanatçıdan eğitim almamı önerdi. Bu doğrultuda Kayahan Keskinok Atölyesine devam ederek, altı ay süre ile sanatçı Nihat Kahraman’dan desen eğitimi aldım. Ardından kısa bir süre de Kayıhan Hocamdan yağlıboya eğitimi alma şansım oldu. Ancak dershanedeki görevim nedeniyle fazla devam edemedim. 2000 yılından buyana çalışmalarımı kendi atölyemde sürdürmekteyim.
Paris, Delft ve Bruges gibi şehirlerde müze ve sanat merkezlerini inceleme olanağı bulmuşsunuz. Buralarda esinlendiğiniz yapıtlar oldu mu?
Evet, özellikle ilk müze ziyaretlerimi yaptığım Delft’te, orada bulunduğum tarihlerde diğer ülke müzelerinden geçici süre ile getirilmiş eserleri de gördüğümde kendimden geçmiş, özellikle portrelere hayran kalmıştım. Daha sonra diğer müzeleri de gezdiğimde bir dönemi, durumu, duyguyu anlatan eserleri inceledikçe resimle
anlatım gücünün etkisini derinden hissetmeye başladım.
“Martının Kanadında Uçan Yengeç” kitabınızda hem resimlerinizi inceliyor ayrıca yazdığınız anekdotları ve şiirleri okuyoruz. Böyle bir kitap yapma fikri nasıl doğdu?
Başarı ve hayal kırıklıklarımız iç içedir hayatımızda. Ben de yaşamımın değişik zaman dilimlerinde hissettiğim yoğun duygularla ortaya çıkan resim, şiir ve yazılarımı eşleştirerek bir kitapta toplamak istedim. Birbirinden bağımsız olmasına karşın bütünü yansıtması nedeniyle bir araya getirerek, hayata nereden ve nasıl başlayıp, gelinen yeri görebilmek, çalışma hayatı yanı sıra edinilmiş birikimlerin ne olduğu, ne kadarının yansıtıldığını sorgulamak istedim. Acılarımız, mutluluğu yakalama çabalarımız, dengede kalabilme uğraşlarımız, özgürlüğü arayışımız, deneyimlerimizden öğrendiklerimizle ışık olabilme sürecimizi anlatmak, her şeye karşın başarı için azmin gerekliliğini vurgulamak istedim.
Eserlerinizi oluştururken sanatın hangi alanından beslenirsiniz?
Duygu ve düşüncelerimi etkileyen önceliğim daima edebiyat olmuştur. Sanatın her dalı duygularımızın, duyarlılığın, gözlemlerin, farkındalığın bir yansımasıdır. Edebiyat da benim önceliğim, tiyatro vazgeçilmezim. Son yıllarda da müzik hayatımın bir parçası oldu. TSM’nin değerli bestekâr ve sanatçılarının çalışmalarına katılarak, “Sevinci Esintisi” isimli bir de türkü besteledim. Resim, müzik, edebiyat her biri ayrı mutlu kılıyor beni.
Resimlerinizde sizi etkileyen ressamlar kimlerdir?
Ben daha çok duygu ve düşüncelerin yansıtıldığı tüm yapıtlardan etkilendiğimi belirtmeliyim. Özellikle Rembrandt’ın eserlerindeki içsel derinlik, duyguların yansıtılışının mükemmelliği, detaylar, ışık ve gölgenin yarattığı büyüleyici derinlik kadar, Salvador Dali’nin çılgınca bulduğum eserlerindeki anlatımı da beni bir o kadar etkilemektedir.
Ancak benim eserlerimde soyutlama ön plandadır. Kendi duygu, düşünce ve hissettiklerimi yansıtmaktan mutlu oluyorum. İçinde bulunduğumuz yaşama kimi zaman uyum sağlamaya özen gösterirken kimi zaman da başkaldırılarımızı, en temel ihtiyacımız olan sevgi, güven ve özgürlük arayışımızı, başarıya olan tutkumuzu, umudumuzu yansıtmaya çalışıyorum. Tüm bunları doğadan esinlenerek, doğanın içinde renklerle nesneleri soyutlayarak yapmaya çalışıyorum.
Yakın zamanda katılacağınız bir sergi çalışması olacak mı?
24-30 Ekim 2023 tarihleri arasında İstanbul’da Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezinde düzenlenen “Cumhuriyetimizin 100. Yılı Karma Sergi ve İmza Günü” ne resimlerim ve kitabımla katılacağım.
Sizi edebiyatın öykü, roman alanında da okur muyuz?
Bunun olması için farklı alanlara yönelen çalışmalarımı azaltmam, zamanımı bu alana odaklanarak değerlendirmem gerektiğini biliyorum. Hayatın içinde en saf haliyle bulunanların yitip gitmemesi için de yazmayı istiyorum. Duyguların, düşüncelerin renklerle, sözcüklerle bütünleştiği, imgelenen dünya düzeninin yansıtıldığı “Martının Kanadında Uçan Yengeç” isimli kitabıma yer verdiğiniz bu söyleşi için çok teşekkür ederim.
