Parasız Yatılı üzerine kısa bir değerlendirme

PEN Türkiye Yazarlar Derneği, bu ayın kitabını Füruzan'ın Parasız Yatılı kitabı olarak belirledi. Edebiyat Atölyesi olarak kısa bir değerlendirme ile PEN'in açıklamasını sizlerle paylaşıyoruz

Parasız Yatılı'ya dair kısa bir değerlendirme: 

PEN'in ayın kitabı olarak belirlediği Füruzan'ın Parasız Yatılısı hem biçimsel olarak hem de içerik olarak Türk edebiyatının en önemli eserlerinden bir tanesi. Biçimsel anlamda birçok hikaye kahramanların gözünden anlatılırken yine duygusal çatışmalar da esere hüviyet kazandıran yanlarından. Bunun yanından eser öykücülük anlamında toplumsal gerçekçi yanlar ile birey hayatını öykülerin merkezine alıyor. İçerik anlamında da önemli özellikler barından kitapta hem periferide hem de kent merkezinde hem de yaşayan alt tabakadan insanların hayatı ele alınıyor. Kitaba ismini veren Parasız Yatılı öyküsünde bir anne ile parasız yatılı sınavını kazanmak isteyen küçük kızın zorluklar denizindeki çırpınışları ele alınırken 'Haraç' öyküsünde ise bir konak yaşamı etrafında hayat muhasebesi merceğe alınır. Öyküler 60'lı yılların sonunda kaleme alındığından kaynaklı o dönemin hem toplumsal hem de sosyolojik özelliklerini barındırıyor. Kitabı değerli kılan yanlardan bir tanesi de bu. Ancak bunun yanında eser toplumsal çatışmaları propagandif bir dilin ötesinde edebi estetik bir tat ile sunarken aynı zamanda çatışmaları tüm çıplaklığı ile gözler önüne sermeyi de ihmal etmiyor. Parasız Yatılı bir mahallenin ya da bir köyün sınırları içerisinde yaşayan, hayatı başkaları için çok da merak edilmeyen insanların hayatlarını anlatır. Bu yaşamların zorluğunu, zenginliğini; bu hayatı yaşayan insanların öfkesini, sevincini, iyiliklerini, kötülüklerini resmeder bizlere... Tüm bunların ötesinde ya da temelinde ise öykülerin merkez noktasında kadınlar yer alıyor. Toplumsal ve sınıfsal eşitsizliklerin yanında cinsiyet eşitsizlikleri kitaba rengini veriyor. 

Eseri ayın kitabı seçen PEN’in açıklaması ise şöyle:

Türkiye’nin onunla gurur duymasını ne çok isterdik! Ama bir kitabının da adı gibi, Türkiye ne yazık ki uzun yıllardır “Kuşatma”da! Gurur duyup alkışlananlar, mafya bozuntuları, çıkar çeteleri, ırkçı, Cumhuriyet aydınlığından ürken örümcekli kafalar, yobazlar…

O,  Gül Mevsimidir” diye bir umudu duyurmaktan geri kalmadı yine de, çok zamandır karanlığın mevsimi yaşansa da! O kitabın sayısız baskılarından birinin kapağından, saçlarında kurdelesi, siyah önlüğünün üstündeki beyaz yakası ve gözlerindeki ışıkla bakan kız, işte o kız, 50 yıldır, ülkesini, dilini sevenlerin, barış isteyenlerin, kimseye kin gütmeyenlerin, düşmanlık beslemeyenlerin, kadını erkekten aşağı değil, ne münasebet, daha üstün görenlerin, Cumhuriyetin, demokrasinin, laikliğin kıymetini bilenlerin iftihar listesinde!

100. yılını demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olarak, kuruluş ilkelerinden milim sapmadan kutlayacağımıza tüm kalbimizle inandığımız Cumhuriyetimizin en güzel edebiyat olaylarından biriydi, 1971’de, o kızın, o kızların öykülerini anlattığı Parasız Yatılı’nın yayımlanması. Ve ilk kitabıydı henüz!

Türkiye’nin kadınlarının, eskiden beri, yaratıcılığına, direncine, onuruna, insan, doğa, hayvan sevgisine, merhametine, adalet duygusuna, şefkatine, özgürlük talebine, ellerinden hakları alınmak istense, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılsa bile, asla pes etmeyeceklerine ve kadınların hepimizi özgürleştireceğine bir kez daha inanç duymamızı sağlayan bir büyük, unutulmaz, dokunaklı, kalıcı edebi başyapıtlarımızdan biri, belki de birincisidir Parasız Yatılı.

“Öykülerindeki unutulmaz kadınlar, kızlar, çocuklar hepsi birer Füruzan’dır”. O kıza, o kızlara, Füruzan’lara, hepimize ne mutlu! 50 yıldır Türkiye’nin iftihar listesinde olan Parasız Yatılı’yla, Füruzan’la Türkiye’nin gurur duyduğu günler de gelecektir!

PEN’in Ayın Kitabı seçtiği Parasız Yatılı 50 yılın kitabıdır, nice 50 yılların da kitabı olacaktır.

füruzan parasızyatılı değerlendirme