"MERAK ETMEYE BAŞLADIĞIMDA YAZMAYA BAŞLADIM"

Röportaj: Gülçin Aras

“Dünya için sürekli güçlüler ayakta kalır denir. Bir kere burası vahşi doğa değil bizler kültürel canlılarız.” diyen Başak Daşman, Parmaklıklar Ardında, Çemberimde Gül Oya, Avrupa Yakası gibi birçok başarılı yapımda rol almış tanıdık bir yüz. Yazarlık yaşamına adım attığı Kırk Evin Delisi adlı kitabının ardından İthaki Yayınları’ndan çıkan Gördüm Çiçeği ile yeniden karşımızda! Öykü kitabına dair sorular sorduk ve onu yakından tanıdık…



-Okurlarınıza, sevenlerinize kendinizi anlatır mısınız? Oyunculuktan yazarlığa uzanan serüveniniz nasıl başladı?

İstanbul da doğdum, büyüdüm. Oyunculuk ve Sanat Tarihi okudum. Çok sevdiğim iki kardeşim ve bir kedim var. İlk yalanımı korktuğum için söylediğimi anlayınca, bundan hiç hoşlanmadım ve o yüzden yalan söylemeyi sevmem. Ancak sırlarım var. Sırların kötücül şeyler değil, birey hakkı olduğuna inanıyorum. Neyi neden yaptığımı/yaptığımızı merak etmeye başladığımda yazmaya başladım. Yaşadığım dönem ve coğrafya yüzünden hayal kırıklığına uğradığım çok oldu, oluyor. Devam etme cesaretimi kaybetmemek ve böylesi daha eğlenceli olduğu için neşeye sığınıyorum. Aklım doluyken fazlasıyla dalgın olabiliyorum ve o anlarda telefon ile konuşmaktan hiç hoşlanmıyorum. Lisanslı bir yüzücüyüm ve denizi çok severim ama ürkerim yine de. İnsan kendinden büyük şeylere saygı duymalı ve bir gün içinde meyve ağaçları olan bir bahçem olsun istiyorum!

-Dünyayı değiştirebileceğinize inanıyorsunuz. Bu inancın hâlâ kalbinizde yer bulmasından mutluluk duyuyorum. İnsanlık olarak dünyanın daha yaşanabilir bir yer haline gelmesi için bizlere düşen görevler neler? Siz neler yapıyorsunuz?

Çöplerimi ayrıştırıyor, hayvanlar üzerinden denenen ürünler kullanmıyor, geri dönüştürülebilir ürünleri tercih ediyorum. Bedava verseler bir sit alanını kendi imarıma açmıyorum. Gerçi alıp çit çevirsem daha iyi korumuş olurum. Üzücü. İnsanlarla empati kurmaya gayret ediyor ve onların da denemeleri için fırsat yaratmaya çalışıyorum.

-Yekta Kopan, İki Şiirin Arasında'da “Hafıza bir yüktür, birlikte taşımazsak.” diyor. Devlet tam şu anda “Anı Yasası”nı çıkarsa “yük” olarak görüp de yok edeceğiniz eşya hangisi olurdu? 

Bazı kitapların arasına iliştirilmiş notlar ve bazı fotoğraflar...

-Rebecca adlı öykünüzde “Otuz beş yaşındayım ve hayatım boyunca yani bu koskoca otuz beş yıl boyunca hiç kimse, tek bir kişi bile, benimle gerçekten konuşmadı. Gerçekten konuşmadı!” diyorsunuz. “Gerçekten konuşmak!” nedir? Sizin yaşamınızda da böyle bir dönüm noktası oldu mu?

Gerçekten konuşmak, dinlemeye şefkatle ve merakla eğilim göstermek bence. Şanslıyım iki kardeşim var ve gerçekten konuşabildiğimizi hissettim. Ancak otuz yaş doğum günüm benim için bir kırılma noktasıdır. İçimden sürekli sayıklar buldum kendimi ve o günden sonra da gün be gün öyle hissetmeme neden olan ortamlardan uzak durmaya çalıştım.

-Kök’ü okurken tüylerim diken diken oldu. Ben de o kadınlarla birlikte adımı haykırmak istedim! Sizi böyle bir öyküyü yazmaya teşvik eden şey nedir?

O haykırma isteği. Etrafımdaki kadınlardan hissettiğim haykırma isteği. Bunu hissedince bazen ters yüz etmek gerekebilir bir şeyleri düzeltmek için diye düşündüm ve bahçemde bir kapı hayal ettim.


-Bir oyuncu ve yazar olarak bulunduğunuz sektörlerde kadın mestektaşlarınızın ne gibi zorluklar yaşadığını anlatır mısınız?

Taciz olduğunun ayırdından bile olma zahmeti göstermeyenlerin yaptığı tacizler, ücret eşitsizliği, güven hissinin erkekten yana kayık terazisi vs...
Dünya için sürekli güçlüler ayakta kalır denir. Bir kere burası vahşi doğa değil bizler kültürel canlılarız. İkincisi güç, saldırmak ve ayağının altına geleni ezip yükselmek değildir. Zira bir şeyleri iyileştirme ve yaşatma gücümüz olmasaydı insanlıktan söz edemezdik.

-Gördüm Çiçeği’nde okuru neler bekliyor?

Buna cevap vermek hep zorluyor beni. Sokaklarda, parklarda gezinirken, belki durup bazı sorular hakkında düşünme isteği. Birbirimize ve kendimize tutunma isteği. Yani umarım öyle olur!

-Gelecek projelerinizden bahseder misiniz?

Nisan ayı içerisinde Kelepçe Kullanma Kılavuzu adlı oyunum başladı. Onun dışında bir senaryo üzerinde çalışıyorum.