Reklam

Bir Susan Sontag kitabı: Daima Susan

Amerika’nın en saygın ve hayranlık uyandıran entelektüellerinden biri olan Sontag’ın ölümünden altı yıl sonra yayımlanan Daima Susan kitabı, kalıplara sığmayan bir ruhun ve göz alıcı parlaklıkta bir zekânın son derece açıksözlü bir portesini çiziyor.

Bir Susan Sontag kitabı: Daima Susan
18 Ocak 2021 - 15:38
Tanıtım Bülteninden
Umut vadeden genç bir yazar olan Sigrid Nunez onunla tanıştığında Sontag tartışmalı denemeleri, keskin zekâsı ve sivri kişiliğiyle efsanevi bir figürdü. Sontag’ın asistanlığını yapan Nunez bir süre sonra yazarın oğlu David’le sevgili oldu ve üçü sıradışı bir yakınlık kurarak aynı evde yaşamaya başladılar.
İnsanlara bir şeyler öğretmekten çok keyif alan ve hatta bunu ahlaki bir görev olarak benimseyen Sontag, kültürel ve entelektüel tutkularıyla etrafındakilerde derin izler bırakan bir ustaydı. Kimi zaman çevresindekilere acı veren zorlu karakteri ve ona yazarlığa dair öğrettikleriyle, daha sonra başarılı bir romancı olacak Nunez’in üzerindeki etkisi de büyüktü.
 
Amerika’nın en saygın ve hayranlık uyandıran entelektüellerinden biri olan Sontag’ın ölümünden altı yıl sonra yayımlanan bu dokunaklı kitap, kalıplara sığmayan bir ruhun ve göz alıcı parlaklıkta bir zekânın son derece açıksözlü bir portesini çiziyor.

Daima Susan’dan bir küçük alıntı:
 
“Bir yazı kampına ilk gidişimdi ve artık hatırlamadığım bir nedenden ötürü, varmam gereken tarihi ertelemek durumunda kaldım. Geç gelmenin mazur görülmeyeceğinden endişeliydim. Ama Susan bunun kötü bir şey olmadığında ısrar etti. “Herhangi bir işe bir kuralı çiğneyerek başlamak her zaman iyidir.” Ona göre, geç gelmek kuraldı. “Geç kalmaktan endişe ettiğim tek şey uçak ya da operadır.” İnsanlar her zaman onu beklemek zorunda kalmaktan yakındıklarında, mahcup olmazdı. “Düşünüyorum da, insanlar yanlarında okuyacak bir şeyler getirecek kadar zeki değillerse…”
(Ama birtakım insanlar haber verdiklerinde ve sonunda Susan onları beklemek zorunda kaldığında, memnun olmazdı.)”