Reklam

Böyle bir akşam

Böyle bir akşam
22 Şubat 2022 - 11:46

Binnaz Deniz Yıldız
Lal olmuş bir kelimenin içindeydi zaman
Aralıksız bir rüzgâr örtüyordu kapıları durmadan
Sel olmuş bir kadın saçı tarıyordu suların yatağını
Kırmızı bir karanfil göğsüme ilişiyordu
Ve uzak sesler işitiliyordu yolların ayrımında
Daima çoğalan…
Efsuni bir melek, çocuk başlarını örüyordu
Sarı bir ayva, öyle parlak…
Dalından kopuyordu
Yazlık bir ev, bahçesi şeftali kokulu…
Gözlerime bulutlar çiziyordu
İşte böyle bir vakit…
Vakitlerin bir nehir gibi aktığı
İçimin bir daralıp bir katlandığı
Sıcak Fas akşamlarında çiçeği burnunda kızları öperek biraz
Ve okşayarak yaşama bulanmış ayaklarını
Bir nağme ki nihavent makamında…
Bir rüya ki ah kımıltısız!
Sahnede Hamlet, nefeste Othello gibi
Beyaz sütundan bir mermer gibi
İşte böyle bir vakit!
Ne yana baksam zeytin ağacı, ne yana baksam güneş
Kızıl Meydan’da defalarca çarpan kalp
Çanakkale’de ruhu teslim ediş nidalarla
Göğe açılan eller Sakarya’da
Nagazaki’de boynunu büken
“Anne”diye feryat eden o çocuk
Ve sokaklarda hunharca koşan 1789
Attila’nın kılıcından son damlayan kan
Derisi yüzülen Nesim’inin içindeki aşk
Ve “Dünya yine de dönüyor!”diyen Galileo’daki yürek
Ve ateşe atılan İbrahim’deki iman gibi
İşte böyle bir akşam
Böyle bir akşamda sevdim seni